Hepimizin başına birçok
olay gelir ama çok az kişi bu olaylardan ders alır.
İnsanların büyük bir
çoğunluğu dünyaya çalışmak için gönderilmişler. Dünyaya geldikten belli bir
süre sonra akıl baliğ olurlar. Bu çağa geldikleri fark edildiğinde mutlaka bir
meşgale bulur ve ömrünü onunla sürdürmesini sağlarlar. Gözlerini açtığında
askerlik vakti gelmiştir. Yalnız başına kaldığı uzun zamanlar olur. Gerek
askeriye bahçesinde oturarak, gerekse nöbetteyken… Bu boş vakitler, onun için düşünüp
sorgulama zamanı olur.
- Dünyaya niye geldim?
- Ne işe yararım?
- Buradan çıkınca ne olacak?
- Acaba askerliğimi sağ selamet bitirebilecek miyim?
- Ya sevdiğim kızı ben gidince evlendirmiş olurlarsa?
Tabi bunlar başlangıç soruları… İnsan yalnız başına kaldığında, doğduğu günden,
öleceği güne kadar adım başı ne yapacağına dair liste çıkarır. Söz konusu
askerlik değil. İnsanın kendi ile baş başa kalıp muhasebe yapmasıdır.
Muhasebenin olmadığı bir hayata hayat denmez. İnsan, akşam olunca kümesine giren tavuktan farkının olması için bir
şeyler yapmalı…
Zaman ayırmak… Günlük en az yarım saat
kadar insan kendi başına bir yerlerde oturmalı, yanında bir defter olmalı,
saçma da olsa bir şeyler karalamalı, eşek, kaz, tavşan resmi çizmeye de
çalışabilir bu esnada…
“Kafamı
dinleyeyim” diye bir şey yoktur. “Kafamı
dinlendireyim” vardır.
Her insanın kendine göre dinlenme yöntemleri var. Kafa yorgunluğuna
uykunun çare olmadığına inanırım. Ayaklarını uzatarak kitap, dergi sayfaları
çevrilebilir mesela… Sıkıntılı insanın kitaplara sarılmasını önerme sebebim ise
şudur: Hepimizin kafasında yüzlerce sorun var. Soru işareti var, ünlem var,
virgül var… Bunları bir süreliğine de olsa unutmamızı sağlar kitap okumak.
Çünkü okuyunca gerçek hayattan koparır bizi. Okuduğumuz yazının âlemine
dalarız. Romanın kahramanı olarak yaşarız, yaptıklarını kendimiz yapıyormuşuz
gibi hisseder, onunla güler, onunla ağlarız. “Ders almak” anlamında okuyan kişi, çok şey öğrenir.
Öğretmen, ders sırasında tahtaya sorular ve
çözümlerini yazar. Bütün öğrenciler tahtaya bakıyor ve öğretmeni
dinliyorlardır. Fakat sınav zamanında hepsi aynı puanı almazlar. Başarılı
olanlar; tahtaya yazılanlardan ders alan, başarısız olanlar ise tahtayı
seyredenlerdir.
Bugün Pazar. Hadi kafanızı
dinlendirmek için birkaç seçenek bulup uygulamaya geçin. Kolay gelsin.
Servet SAYGINOĞLU – Sakin
Kafa
Hayat tahtasında yazılanlardan; ders alanlardan olmamız dileğiyle,iyi pazarlar...Sevgi,saygılar...
YanıtlaSil