4 Ağustos 2012 Cumartesi

Sakin Kafa

Hepimizin başına birçok olay gelir ama çok az kişi bu olaylardan ders alır.

İnsanların büyük bir çoğunluğu dünyaya çalışmak için gönderilmişler. Dünyaya geldikten belli bir süre sonra akıl baliğ olurlar. Bu çağa geldikleri fark edildiğinde mutlaka bir meşgale bulur ve ömrünü onunla sürdürmesini sağlarlar. Gözlerini açtığında askerlik vakti gelmiştir. Yalnız başına kaldığı uzun zamanlar olur. Gerek askeriye bahçesinde oturarak, gerekse nöbetteyken… Bu boş vakitler, onun için düşünüp sorgulama zamanı olur.

- Dünyaya niye geldim?
- Ne işe yararım?
- Buradan çıkınca ne olacak?
- Acaba askerliğimi sağ selamet bitirebilecek miyim?
- Ya sevdiğim kızı ben gidince evlendirmiş olurlarsa?


Tabi bunlar başlangıç soruları… İnsan yalnız başına kaldığında, doğduğu günden, öleceği güne kadar adım başı ne yapacağına dair liste çıkarır. Söz konusu askerlik değil. İnsanın kendi ile baş başa kalıp muhasebe yapmasıdır. Muhasebenin olmadığı bir hayata hayat denmez. İnsan, akşam olunca kümesine giren tavuktan farkının olması için bir şeyler yapmalı…

Zaman ayırmak…  Günlük en az yarım saat kadar insan kendi başına bir yerlerde oturmalı, yanında bir defter olmalı, saçma da olsa bir şeyler karalamalı, eşek, kaz, tavşan resmi çizmeye de çalışabilir bu esnada…

“Kafamı dinleyeyim” diye bir şey yoktur. “Kafamı dinlendireyim” vardır.

Her insanın kendine göre dinlenme yöntemleri var. Kafa yorgunluğuna uykunun çare olmadığına inanırım. Ayaklarını uzatarak kitap, dergi sayfaları çevrilebilir mesela… Sıkıntılı insanın kitaplara sarılmasını önerme sebebim ise şudur: Hepimizin kafasında yüzlerce sorun var. Soru işareti var, ünlem var, virgül var… Bunları bir süreliğine de olsa unutmamızı sağlar kitap okumak. Çünkü okuyunca gerçek hayattan koparır bizi. Okuduğumuz yazının âlemine dalarız. Romanın kahramanı olarak yaşarız, yaptıklarını kendimiz yapıyormuşuz gibi hisseder, onunla güler, onunla ağlarız. “Ders almak” anlamında okuyan kişi, çok şey öğrenir.

Öğretmen, ders sırasında tahtaya sorular ve çözümlerini yazar. Bütün öğrenciler tahtaya bakıyor ve öğretmeni dinliyorlardır. Fakat sınav zamanında hepsi aynı puanı almazlar. Başarılı olanlar; tahtaya yazılanlardan ders alan, başarısız olanlar ise tahtayı seyredenlerdir.

Bugün Pazar. Hadi kafanızı dinlendirmek için birkaç seçenek bulup uygulamaya geçin. Kolay gelsin.

Servet SAYGINOĞLU – Sakin Kafa

1 yorum:

  1. Hayat tahtasında yazılanlardan; ders alanlardan olmamız dileğiyle,iyi pazarlar...Sevgi,saygılar...

    YanıtlaSil