“Karnelerimize
bakıldığında hepimizin beden eğitimi dersi 100 üzerinden 100’dü. Olimpiyatlarda
sonuncu oluyoruz, bu nasıl iş?” diye soruyorlar.
Niye soruyorsunuz ki, kendinize ve etrafınıza bakın bakalım. Karnede hepimizin notu en yüksekteydi ama beden eğitimi dersinde yapılması gerekenlerin hiçbiri yapılmadı. Kaç tane beden eğitimi öğretmeni müfredattakini olduğu gibi uygulamaya geçiyor? Nadirdir. Hem de çok nadir…
Benim öğrencilik zamanlarımda beden eğitimi dersinde ya futbol oynanırdı, ya da yoklama alındıktan sonra serbest bırakılırdı. “Gürültü yapmayın, okulun arka bahçesinde takılın. Sınavı olanlar varsa sınıfa geçip sessizce çalışsınlar.” derdi öğretmenimiz. Lise yıllarında basketbola fazlasıyla merak sarmıştım. Her beden eğitimi dersinde basketbol oynuyordum. Müdür yardımcısı da oynadığımı görüp, gelir topuma ambargo koyardı. Yeniden harçlıklarımdan kısıp para biriktirerek gider yeni bir top alırdım. Sırf bu yüzden 6 tane basketbol topumu aldı. Lisedeki arkadaşlarım bunun canlı şahitleridir. Bir insanın bir şeyler yapmasına ancak bu kadar engel olunur…
Memleket yetenek kaynıyor kardeşim. Neler var neler… Sesi şu anda Bülent Ersoy, Işın Karaca’ya beş çekecek insanlar var, futbol konusunda Messi, Maradona’yı cebinden çıkaracak çocuklar var, espri konusunda Cem Yılmaz gibileri parmağında oynatacak insanlar var, koşuda Usain Bolt’a yetişecek insanlar var. Baskette Kobe Bryant’e kafa tutacaklar var. Var da var… AMA YALNIZLAR.
Aileler bu yetenek sahiplerinin önlerini tıkamak için ellerinden geleni yapıyorlar. İlk olarak kendimden bilirim bunu… Yapmak istediğim onlarca şey vardı, hiçbirini yapamadım. Memleketimde yaşıyor olsaydım, kitap yazmama bile izin vermezlerdi, sabah uyandığımda annem ya da babam bilgisayarımı, defterlerimi sobaya atmış olurlardı. Bu düzen hep böyle işliyor.
Şu anda bir şeyler başaran insanların hepsinin ardında aile desteği var. Aile desteği olmayan hiçbir başarılı insan yoktur. Başarılı olmak isteyen, aile ve bulunduğu toplumun engeline takılan kişi; ya vazgeçmelidir, ya da diyardan gidip kendi başına dilediklerine ulaşmalıdır. Bunun başka alternatifleri yok.
Yeminler ediyorum; evlatların önündeki engelleri kaldırmış olsalardı, Türkiye’den Londra’ya giden yarışmacıların HEPSİ, HER SPOR DALINDA; ALTIN, GÜMÜŞ VE BRONZ MADALYALARI HİÇBİR ÜLKEYE KAPTIRMAZLARDI. Bu kadar da kati konuşuyorum. Ülkemizde o kadar güzel yetenekler var ki… Şu anda toplum önündeki yetenekler, güya “Kendi alanımda en iyi benim.” diyenler, bahsettiğim şartlarda en sonuncu olurlar. Ama kara düzen öten kafaların, notalı şekilde ötmelerini sağlamak kolay değil. Öttürebilene helal olsun.
Servet SAYGINOĞLU – Olimpiyatlar
Niye soruyorsunuz ki, kendinize ve etrafınıza bakın bakalım. Karnede hepimizin notu en yüksekteydi ama beden eğitimi dersinde yapılması gerekenlerin hiçbiri yapılmadı. Kaç tane beden eğitimi öğretmeni müfredattakini olduğu gibi uygulamaya geçiyor? Nadirdir. Hem de çok nadir…
Benim öğrencilik zamanlarımda beden eğitimi dersinde ya futbol oynanırdı, ya da yoklama alındıktan sonra serbest bırakılırdı. “Gürültü yapmayın, okulun arka bahçesinde takılın. Sınavı olanlar varsa sınıfa geçip sessizce çalışsınlar.” derdi öğretmenimiz. Lise yıllarında basketbola fazlasıyla merak sarmıştım. Her beden eğitimi dersinde basketbol oynuyordum. Müdür yardımcısı da oynadığımı görüp, gelir topuma ambargo koyardı. Yeniden harçlıklarımdan kısıp para biriktirerek gider yeni bir top alırdım. Sırf bu yüzden 6 tane basketbol topumu aldı. Lisedeki arkadaşlarım bunun canlı şahitleridir. Bir insanın bir şeyler yapmasına ancak bu kadar engel olunur…
Memleket yetenek kaynıyor kardeşim. Neler var neler… Sesi şu anda Bülent Ersoy, Işın Karaca’ya beş çekecek insanlar var, futbol konusunda Messi, Maradona’yı cebinden çıkaracak çocuklar var, espri konusunda Cem Yılmaz gibileri parmağında oynatacak insanlar var, koşuda Usain Bolt’a yetişecek insanlar var. Baskette Kobe Bryant’e kafa tutacaklar var. Var da var… AMA YALNIZLAR.
Aileler bu yetenek sahiplerinin önlerini tıkamak için ellerinden geleni yapıyorlar. İlk olarak kendimden bilirim bunu… Yapmak istediğim onlarca şey vardı, hiçbirini yapamadım. Memleketimde yaşıyor olsaydım, kitap yazmama bile izin vermezlerdi, sabah uyandığımda annem ya da babam bilgisayarımı, defterlerimi sobaya atmış olurlardı. Bu düzen hep böyle işliyor.
Şu anda bir şeyler başaran insanların hepsinin ardında aile desteği var. Aile desteği olmayan hiçbir başarılı insan yoktur. Başarılı olmak isteyen, aile ve bulunduğu toplumun engeline takılan kişi; ya vazgeçmelidir, ya da diyardan gidip kendi başına dilediklerine ulaşmalıdır. Bunun başka alternatifleri yok.
Yeminler ediyorum; evlatların önündeki engelleri kaldırmış olsalardı, Türkiye’den Londra’ya giden yarışmacıların HEPSİ, HER SPOR DALINDA; ALTIN, GÜMÜŞ VE BRONZ MADALYALARI HİÇBİR ÜLKEYE KAPTIRMAZLARDI. Bu kadar da kati konuşuyorum. Ülkemizde o kadar güzel yetenekler var ki… Şu anda toplum önündeki yetenekler, güya “Kendi alanımda en iyi benim.” diyenler, bahsettiğim şartlarda en sonuncu olurlar. Ama kara düzen öten kafaların, notalı şekilde ötmelerini sağlamak kolay değil. Öttürebilene helal olsun.
Servet SAYGINOĞLU – Olimpiyatlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder