İyilik
yapayım derken iyice batırmak diye buna derler. Anadolu yakasından, Avrupa
yakasına, aynı zamanda Avrupa’dan Asya’ya geçişte yıllarca sorunlar yaşandı.
Ama bir şekilde insanlar evlerine ulaşabiliyordu. Geç oluyordu, biraz meşakkati
vardı ama bir şekilde evlerine ulaşıyorlardı.
Metrobüsten bahsedildi, insanların gözleri parladı “Hayat bu işte” sözleri dolanıyordu insanların dilinde. “Allah sayın Topbaş’tan razı olsun”
duaları artık kurutuyordu dilleri. Zamanı geldi ve açıldı. Normal otobüsler
yine eski haliyle dolu ama metrobüste izdiham var.
İnsanlar ölüyor be!..
İnsanı aylarca aç bıraksınlar, metrobüse saldırdığı gibi ekmeğe saldırmaz.
Mütevazi biriysen, sabahtan akşama kadar metrobüs beklersin. Binmek için illa
birilerinin ayağını ezmen, ya da omuz atman, veya iteklemen yerek. Yanlışlıkla ayağına bastığın insandan özür
dilesen bir türlü, dilemezsen de arkandan yedi sülaleni sıradan geçirir. Öylesine
kötü durumdayız ki; özür dilediğine pişman olursun. O saldırırcasına biniş
esnasında insanların tahammülsüzlükleri had safhada oluyor. “Kör müsün kardeşim?” deyince, horraaa
diye kavgaya tutuşuyorlar. Binen biniyor, bekle ki öteki metrobüs gelsin. Normalde
200 kişilik metrobüse 250 den aşağı insanın biniyor olduğuna kalıbımı basarım.
Tek ayak üzerinde yolculuk ettiğimi bilirim. Bir ayağım havadaydı. Ama yerde
olan ayağımın üzerinde de birinin ayağı vardı. Abartmıyorum. Bizzat yaşadım.
Suratın cama yapışık gidiyorsun.
O kadar abuk sabuk şeye para harcanıyor ama söz konusu metrobüs olunca sayı yetmiyor.
Sıkıntısını gören yöneticiler, illa kocaman metrobüsler eklemelidir diye bir
kaide yok. Normal birkaç otobüs de eklenebilir.
Şimdi, “İyi mi oldu yoksa kötü mü oldu?”
diye sorulursa; cevabı “Her ikisi de”
olur. Metrobüs yokken insanlar semtinden uzak yerlerde iş bulma gereği
duymazdı. Ama metrobüs çıktığından beri, Avcılar’da oturup da Kadıköy’de iş
bularak koca mesafeyi severek kat etmeye başladılar. İyi olan buydu. Kötü olan ise,
bizim halkın “İş yerim evime yakın
olsun.” felsefesini çökerttiler. İşsizlikten… “Amaaaan,
ne de olsa metrobüs var. Sen işi bul, trafiğe takılmadan gider gelirsin.”
Ne de güzel gidip geliyorlar ama… Döven dövene, çarpışan çarpışana, bayılan
bayılana, ezilen ezilene, sıkıştığı için ağlayan ağlayana…
Allah yardım etsin…
Servet SAYGINOĞLU - Metrobüsbüs
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder