4 Haziran 2012 Pazartesi

VİCDAN MESELESİ


Geçenlerde THY hostesinden gelen bir mektuba rastladım. Facebook sayfalarında paylaşılıyordu. Haliyle merak ediyor insan; insanların bu duruma ne tür yorumlar yaptığını… Yorumlara baktığınız zaman içler acısı bir durum görüyorsunuz. İnsanoğlu bu kadar vicdansız olmamalı ya. Böylelerinin kafasını koparmalı ve hatta can çekişerek gebermelerini sigara tüttürerek seyretmeli. Olay maaş sorunu değil ki…

O kadar para kazanıyorlar bilmem ne yapıyorlar gibisinden bir sürü tantana dolaşıyor insanların dilinde. Sahiden her şey para mı ya? Annene sarılıp uyumayı, bayramda, seyranda, kötü günde ailenin yanında olmak durumunu hangi para açıklayabilir. Vakt-i zamanında bende bir yıl kadar bir otobüs firmasında Host olarak çalışmıştım. Taşımacılık sektörünün sahiden ne bayramı, ne düğünü, ne de taziyesi vardır. Öyle bir durum ki; bayram dersin, en yoğun olduğu zamanlar olur. Tatil dersin yine öyle, deprem dersin, kaza dersin vs. Her halükarda inanılmaz derecede sıkıntılı bir hayatları var. Çalıştığım süre boyunca tatil yüzü görmedim. Para demek neyin nesidir?

Ekmeğinin derdindesin sen burada. “Madem öyle başka bir iş yapsın” diyenler var. Bir iş sektöründe çalışıyorsan her ne olursa olsun protesto hakkın vardır. İtiraz etme hakkın olmalıdır. Haksızlığa boyun eğmeme gibi bir gücün olmalıdır! Hosteslere de “kaşar” benzetmesi yapıyorlar. Şayet kaşar ise, neden gecenin bir yarısı uykusunu bölerek dünyanın diğer ucuna yolculuk etsin. Her an düşebilecek bir durum. Yaralanma şansın bile yok.

Kaşar olan gecenin o saatinde uyanıp yolculuğa gitmez.

Kaşar olan, üç-beş kuruş para için kimsenin özellikle biznıs kılastaki zengin züppelerinin emri vaki, yılışık tavırlarına ve asılmalarına boyun eğmez. Zengin adam haksız olduğu halde şikâyet ettiğinde hostes işten atılır. Neden mi? Üstelik firma hostese çamur atar. “Adam zengin olduğu için ona yalanmaya çalıştın değil mi?” derler.

Kaşar olan, gider bir zengin adama metres olur. Bildiğin kene gibi yapışır. Gösterir ama elletmez. Aynı zamanda istediğini aldırır, lüks mekânlarda oturur, alkol masasında yırtılana kadar içer. Üstüne bir de hap falan atar. Kaşar dediğin budur işte.

Elbisesinin ütüsünde sorun var diye servise çıkması engellenen insandır hostes. Para durumu değil. Anlayış sadece. Maaşından şikâyetçi değil. “Halimi anla” diyor. Bu durum tüm iş alanlarında böyledir. Asgari ücret maaş ve iki çocuk, bunun yanı sıra 450 lira kira. İstanbul’da daha ucuzu yok. Söz konusu vicdandır. Tolstoy’un bir sözü var: “Kalbimizde Allah’ın nuru vardır. O da vicdandır.” diyor. Yani söz nereye mi geliyor?

Bayramda, seyranda, yeğenimin-annemin-babamın vs. doğum gününde, taziyemde ailemin yanında değilsem; Maaş dediğin kaç para olursa olsun at o parayı klozate, ve üzerine sifonu çek. “Madem öyle, bu işi yapmasın” diyene bir cevap daha vereyim. “Sonuçta bu işi mutlaka birileri yapacak. Yapanlar illa kimsesiz mi olmalı? İnsaf!

Servet SAYGINOĞLU – Vicdan Meselesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder