5 Ağustos 2013 Pazartesi

Kendi Halim

Gündüz roket, gece enkaz oluyorum. Yılların yorgunluğu biniyor omzuma. Evin kapısından girer girmez. Öyle bir bitkinlik geliyor ki deprem olsa evden çıkmam yani. Soluklanıyorum, duvarları seviyorum. Dokunuyorum onlara, iyiyim böyle ben. Ne bileyim, dışarı çıkıp da kendimi huzursuz edecek şeyler göreceğime, odamdaki duvar kağıtlarını incelerim, aynı anda beş kitap okurum, onu bırakır öteki kitabı alırım. Oturduğum her yerde bir not defteri ve kalem var nasılsa... Yazacak bir şeyler mutlaka geliyor aklıma. Olmazsa kalkıp tahtaya yazıyorum, siliyorum, bi daha yazıyorum. Bir zamanlar ev yolu bilmezdim, kapıdan girmek zindana girer gibi olurdu, şimdi ise dışarı zindan, dışarı kafes... Ben odamda özgürlüğün kollarındayım. Bilmiyorum bundan sonra ne olur, iyi şeyler olacaktır elbet. Dışarı seveceğim elbet bir gün, evdeki huzurdan fazlasını bulduğumda... Umut mu? Zırnık kadar umut yok. Ben günümü yaşamayı severim, pencereden sokağı seyretmeyi... Umutlar endişe doludur. Endişelenmeye takatim yok. Böyle iyiyim.

Servet SAYGINOĞLU – Kendi Halim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder