Gündüz roket, gece enkaz oluyorum. Yılların
yorgunluğu biniyor omzuma. Evin kapısından girer girmez. Öyle bir bitkinlik
geliyor ki deprem olsa evden çıkmam yani. Soluklanıyorum, duvarları seviyorum.
Dokunuyorum onlara, iyiyim böyle ben. Ne bileyim, dışarı çıkıp da kendimi
huzursuz edecek şeyler göreceğime, odamdaki duvar kağıtlarını incelerim, aynı
anda beş kitap okurum, onu bırakır öteki kitabı alırım. Oturduğum her yerde bir
not defteri ve kalem var nasılsa... Yazacak bir şeyler mutlaka geliyor aklıma. Olmazsa
kalkıp tahtaya yazıyorum, siliyorum, bi daha yazıyorum. Bir zamanlar ev yolu
bilmezdim, kapıdan girmek zindana girer gibi olurdu, şimdi ise dışarı zindan,
dışarı kafes... Ben odamda özgürlüğün kollarındayım. Bilmiyorum bundan sonra ne
olur, iyi şeyler olacaktır elbet. Dışarı seveceğim elbet bir gün, evdeki
huzurdan fazlasını bulduğumda... Umut mu? Zırnık kadar umut yok. Ben günümü
yaşamayı severim, pencereden sokağı seyretmeyi... Umutlar endişe doludur.
Endişelenmeye takatim yok. Böyle iyiyim.
Servet SAYGINOĞLU – Kendi Halim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder