21 Ağustos 2013 Çarşamba

Hay Hay

Doğar doğmaz ebesini gören bir canlının, üstesinden gelemeyeceği hiçbir iş yoktur. Yeter ki istesin. Kaybetmek, umutsuz olmak, hastalanmak, batmak, çıkmak, savrulmak, aşık olmak, terk edilmek, darbe almak, acı çekmek, feleğe çomak sokmak, kumandanın ya da telefonun üzerine oturmak... -bazıları kedinin üzerine bile oturuyor.- Bunların hiçbirine yabancı değiliz. Bahsettiğim şeylerden herhangi biri bugün gelmezse yarın gelecek, ya da ertesi gün. Belki de şimdi... Kaçış yok. Bize vız gelir. Açalım daima kollarımızı, kapanmanın hiçbir anlamı olmamıştır. Paslanmaya lüzum yok. Hayat, neye layıksak onu getiriyor. Kötü bir şey getirdiğinde üzülüyoruz, ağlayıp zırlıyoruz ama o da geçiyor. Unutmasak bile bir süre sonra ağlayacak kadar önemli olmadığını anlıyoruz. Nazan Öncel, o sözü hepimizin gelmişine geçmişine yazdı. Ne demişti? "Hay hay, buyursun gelsin." Aç kollarını, gözlerini, ufkunu, gönlünü… Geleceği olan zaten izin istemez. Sende iyi olacağını bildiği için gelir. Sen kötü olarak bilsen de…

Servet SAYGINOĞLU - Hay Hay

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder