Bugün işyerine iki tane yaşlı amca geldi, dünde farklı
iki yaşlı amca gelmişti. Ellerinde makbuzlarla para topluyorlar. “Kur’an
kursuna makbuz karşılığı yardım eder misiniz?” dediler, tabi iş arkadaşları
geri çevirdi onları. Onlar gittikten sonra düşüncelere daldım.
Biz kuran okumayı camide öğrendik. İkindi namazından sonra hoca yarım saat
kadar vakit ayırır, on kişiye ders verirdi. Ve bir hayli güzeldi. Kendi
başımıza okuyana kadar hoca ilgilendi ve sonra yolumuza kendimiz devam ettik. Bu
amcalar şimdi kuran kursuna para topluyorlar ama kuran kursu gerekli midir? İlköğretimden
sonra okulu bıraktırıp kuran kursuna alıyorlar, hafız olduktan sonra serbest
kalıyor.
Yaşı ilerliyor tabi, kurs sonrasında
imam hatip lisesi, akabinde ilahiyat fakültesine ilerliyor. Peki bunların hepsi
ilahiyat fakültesine kadar ilerliyor mudur? Tabi ki hayır. Zaten ergen yaşta
kurstan mezun olmuş oluyorlar, birçoğu kendini tabir-i caizse zinciri koparmış
köpek gibi sokağa atıyor. Gözü kadın kız görüyor ve sapkınlıkları oluyor. Bu güzelim
çocukları kapalı ortamlarda yıllarca tutmak ne kadar akıl kârıdır? Yardıma
değer bir durum yok. Her mahallede, onlarca fukara insan var. Kimi adam
sakattır ve aylardır çalışmıyordur. Kiminin kocası yoktur ve küçücük bir
çocuğun getireceği üç-beş liraya bakıyordur. Bu fukaraları neden sadece ramazanlarda
hatırlıyoruz? Hani fitre veririz ya.
Bu insanlar ramazan haricindeki zamanlarda bolluk içinde midir? Allah akıl
vermiş, beyin vermiş, kalp vermiş, sır vermiş. Şimdi kuran kursuna para
toplayarak güya iyi bir şey yaptığını düşünenler akşam eve geldiklerinde takkelerini
ovuşturarak yorgunluk gideriyorlardır. Bu adamların (!) yaşından başka neyine
saygı duyayım? Yaşına da duymuyorum. Kuran okunmasına, hafız olunmasına da
karşı değilim. İsteyen istediği yolda gitsin ama fukaraya yardım için gelen
varsa, cüzdanımı alıp gitsin. Haricinde ise gereksiz durumlar için Allah’ın
adını ağzına alarak inanç sömürüsü yapanların yüzü tükürmeye de lâyık değildir!
Servet Saygınoğlu – İnanç Sömürüsü
Servet abi benim de yakından tanıdığım bir arkadaşım var:okuldan sonra hafızlık kursuna gitmiş,liseyi açıköğretimden okumuş sonra da yaşadığım şehrin en kötü bölümüne okumaya gelmiş...daha doğrusu gelmek zorunda kalmış sonuçta ösym ona dört yılını verdiği Kur'anı Kerim'i,dini sormamış...
YanıtlaSilArkadaş hafız ve sigara içiyor,hatta bir kaç kere de içkili fotoğraflarını gördüm...tam senin dediğin yani:4 yıl İstanbul gibi bi yerde kendi kafesinde yaşamış.sonra da Karaman gibi bir yeri kazanıp sokaklar da sürtüyor...
o amcaya gelince amca ne yapsın ki?artık sistem tamamıyla parayla döner olmuş.çıkar ilişkisi hep vardı tabi ki de ama şimdi herkesin tek bir çıkarı var:para...o amca da kursunu iflasdan kurtarmaya çalışıyor...
Güzel bir paylaşım teşekkürler.
YanıtlaSilBu ülkede okadar çok dini duyguları kullananlar varki para uğruna herşey yapılıyor insanlık ne yazıkki kalmadı..