3 Eylül 2013 Salı

Kitapçı/Kebapçı

Bir ülke düşünün ki orada kitapçılar iflas ediyor. Eğitimin, bilginin, kültürün günden güne paspas edildiği, başa geçen birinin ne dediyse hiç düşünmeden, okuyup araştırmadan "amenna" dendiği. İnsanların kendi aklını kullanmadığı, kullananların da yetmediği bir ülke... Ekonomi olarak dünyada 17. sırada olup, kültür adına 89. sırada olan bir ülke... Eyvah, eyvah, eyvahhh... Yaşadığım bir diyaloğu paylaşmak isterim. Adamın biri gelip sordu:

‘Madem yazar adamsın, kuru temizleme firmasında ne işin var?’

‘Çalışmazsam hayatımı idame edemem.’

‘Senin sürekli yazman lazım.’

‘Benim sürekli yazmam için okurları(m)n çok olması lazım. En son ne zaman kitap okudun?’

‘İlk okulda Cin Ali'yi okumuştum.’

‘İşte senin yüzünden çalışıyorum.’

‘Nasıl yani?’

‘Sen ve senin gibiler yüzünden...’

‘Bırak şimdi, seni daha yeni tanıyorum. Senden laf yemeye gelmedim.’

‘Sen ve senin gibiler kitap okusanız, ben de ekmek derdine düşmeden bütün vaktimi sizlere bir şeyler sunmak için harcarım. Sürekli okur, araştırır, düşünür ve yazarım.’

‘Sen de haklısın...’

80 milyon nüfusu olan bu ülkede, -köşe yazarları hariç- yazarlığı ile karnını doyuran 50 tane yazar yok. Kendim için demiyorum, çok güzel yazıp da hala çalışmak zorunda olan yazarlar bilirim, akşam eve geldiklerinde yorgunluktan kalemi ellerine alamazlar. Deftere bakınca harflerin birbirine karıştığını görürler... Ona rağmen yazmak için çabalarlar. Çünkü ötekilerden çok yol kat ettiklerine inanarak bu birikimlerini insanlara sunma zorunluluğu hissederler. Konuyu dağıtmadan olayı kitapçıya bağlayayım. Yazar adam hayatını sürdürmek için çalışır ama kitapçı iflas etmemek için ne yapsın ki? Mekanı kebapçı dükkanına mı çevirsin? Olur bak, bize böyle gerek... Koskoca dükkanı niye kitapçı yapıyorsun ki? (!) Dönüştür bir kebapçıya. Ha kitapçı, ha kebapçı... Kapının önüne de bırakırsın bir tezgah, 3-5 kitap olur üzerinde... Ohooo başımızdan artar. (!)

Servet Saygınoğlu - Kitapçı/Kebapçı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder