23 Eylül 2013 Pazartesi

Kendim Ettim

Hayattan aldığım keyiflere bir yenisini ekledim: yıllardır arayıp tek kelime etmeyen bir insanın, işi düştüğü için aradığında onu reddetmek. İşte bu durum, herkes için tadı çıkarılası hale gelmelidir. Özellikle ve özellikle karşı tarafı memnun etmek için kendimiz sıkıntıya düşeceksek iki kere reddedilmelidir. Niye mi? İçinde bulunduğun durumda karşıdakini kırmazsan kendin kırılacaksın. Çoğumuz çok kırılmış, çok üzülmüş, çok kazık yemişizdir. İşte bu şekilde kırıla kırıla, kazık yiye yiye, üzüle üzüle 'önce can, sonra canan' demeyi öğrenmeli insan.

Nedir? Bir başkasının canı yanmasın, kalbi kırılmasın diye kendi canımızı ve kalbimizi ortaya atmanın bedelini kendisi için fedakârlık yaptığımız insanlar arkalarını dönüp gittiklerinde ödemeye başlarız. Akıl gelir başa, "yaptığını beğendin mi?' diye sorar? Biz de susar kalırız. Hüner Çoşkuner'den "kendim ettim, kendim buldum" parçası biz susanlara gelsin o zaman...

Servet SAYGINOĞLU - Kendim Ettim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder