Hayattan
aldığım keyiflere bir yenisini ekledim: yıllardır arayıp tek kelime etmeyen bir
insanın, işi düştüğü için aradığında onu reddetmek. İşte bu durum, herkes için
tadı çıkarılası hale gelmelidir. Özellikle ve özellikle karşı tarafı memnun
etmek için kendimiz sıkıntıya düşeceksek iki kere reddedilmelidir. Niye mi?
İçinde bulunduğun durumda karşıdakini kırmazsan kendin kırılacaksın. Çoğumuz
çok kırılmış, çok üzülmüş, çok kazık yemişizdir. İşte bu şekilde kırıla kırıla,
kazık yiye yiye, üzüle üzüle 'önce can, sonra canan' demeyi öğrenmeli insan.
Nedir? Bir başkasının canı yanmasın, kalbi kırılmasın diye kendi canımızı ve
kalbimizi ortaya atmanın bedelini kendisi için fedakârlık yaptığımız insanlar
arkalarını dönüp gittiklerinde ödemeye başlarız. Akıl gelir başa,
"yaptığını beğendin mi?' diye sorar? Biz de susar kalırız. Hüner
Çoşkuner'den "kendim ettim, kendim buldum" parçası biz susanlara
gelsin o zaman...
Servet SAYGINOĞLU - Kendim Ettim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder