22 Mart 2013 Cuma

Yazarlık ve Sporculuk Üzerine


Sporcuların birçoğu yazarlara imrenir. "Oturduğunuz yerde yazı yazıp para kazanıyorsunuz, biz de hava soğuk sıcak demeden antrenmanlar yapıyor, sahada koşturuyor, bir sakatlık geçirdik mi, toparlanıp yeniden form yakalayana kadar başımız gelmedik şey kalmıyor" derler, buna gayet mantıklı gelecek cevabım var tabi...
Bir yazar, kolay kolay bir futbolcu kadar kazanamaz, bir ülkede futbolcu kadar kazanan yazar sayısı bir elin parmakları sayısını geçmez. Yazar'ın hayatına gelince; cümle kurmak hiçbir zaman kolay olmamıştır. Şimdilerde hazır dilekçeler olmasaydı hala iki kelimeyi bir araya getirenler (arzuhalciler) para kazanıyor olurdu. Normal olarak durumunu izah etmenin yanı sıra, yazar dediğin; yaşadığı, yaşamak istediği, hayal etti, kurguladığı şeyleri cümleye dönüştürüyor. Bununla da kalmıyor tabi…

Şu anda bir sporcu sahaya çıkar, oyununu oynar ve dakikası dolduğu zaman kulübesine geri döner. Örneğin bir gol kaçırmışsa, (bizim ülkede küfür yer tabi) bunun telafisini bir hafta sonraki maçta gol atarak yapabilir ve insanlar onu yeniden bağrına basar. Fakat yazarın içinde bulunduğu en hassas durum ağzından çıkan cümlelerdir. Yanlış bir cümle ya da karşıdakinin onayını almayacak bir cümle söylediği anda, onun gözündeki yazarlık hayatı biter.

Servet SAYGINOĞLU – Yazarlık ve Sporculuk Üzerine

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder