Sanat ile ilgileniyorsan, başkasının sanatını
değerlendirmek seni sanatçı değil, taklitçi yapar. Yapman gereken şu: Yaratıcı olacaksın. Bugün radyoda Barış
Manço'nun "Yaz dostum"
şarkısını dinledim. Söyleyen Nev'di ama... Açık ve net söylüyorum: "Güzelim
şarkının içine etmiş." Sanat ile ilgileniyorsan üretken olacaksın
kardeşim! Alıntılarla yaşamayacaksın. Yani güzelim müzikleri
yozlaştırmayacaksın. Ali'nin şarkısıysa, Ali söylesin. Veli'ninse Veli. Bir de
Erkin Koray'ın "Çöpçüler" şarkısı
var ki, resmen sakız olmuş. Seslendirmeyen sanatçı (!) kalmadı.
Geçenlerde vapurla Kadıköy'den Beşiktaş'a geçiyordum. İki tane üniversite öğrencisi aniden gitarlarını çıkarıp "Çöpçüler" şarkısını söylemeye başladılar. Şarkının yarısında bir tanesi gitarını bırakıp eline çantasını alarak koltuklarda oturan insanları sırasıyla dolaştı "Bize yardım etmek ister misiniz?" diyordu ve cebinden bozuk parayı çıkaran çantasına atıyordu. Sıra bana geldi. "Bize yardım etmek ister misiniz?" dedi. Baştan ayağa süzdüm çocuğu. Adidas ayakkabılar, Ray Ban gözlük Mavi marka pantolon vardı üzerinde... "Neyinize yardım edeyim?" dedim. "Biz sanat yapıyoruz" dedi bana.
"”Çaldığınız müzikte size ait bir şey görmedim. Üç tane ritim ile bir şarkı söylediniz. Gitardan hiç anlamayan biri çıksa bir hafta içerisinde “Çöpçüler” şarkısını rahatlıkla seslendirir. Sanat yapıyorsan; güftesi de, bestesi de sana ait olacak, işte o zaman emek verdiğini düşünürüm. İnsanları sömürmeye utanmıyor musunuz?“” dedim, o sırada yanımda ve karşımda oturanlar lafa daldılar. İyice yerin dibine soktular delikanlıyı. Şarkı söyleyen çocuk da durdu ve beraber vapurun alt katına indiler. Zaten böyle yanlış durumlarda kimsenin sesi çıkmaz, ta ki itiraz eden birini görene kadar. İşte o anda cümbür cemaat saldırırlar. Barutu ateşleme hesabı.
Para kazanmak; şerefsizler için çok kolaydır.
Dilenciye para verilmez! Bu yaşıma kadar bir tanesinin bile dilenciliği bırakıp, meslek sahibi olmaya karar verdiğini görmedim. Ya da kazandıklarını biriktirip kendine ev, araba, ya da herhangi bir şey alıp artık dilencilikten vazgeçtiğini… Cebinden bir deste 200 lira çıkar. Bir tanesini kendine al, ötekileri de dilenciye ver bakalım. Elinde kalan son parayı da istemezse adam değilim! Ne zaman doymuşlar ki.
Şimdi o çocukların üzerindeki kıyafetler aklıma geldiğinde düşünüyorum. Acaba bu kıyafetleri satın alana kadar kaç kişiyi “Sanat yapıyoruz” diye kandırdılar… Fiyakalı dilenciler işte. Üstü başı temiz dolaşarak güya “dilenci değiliz” görüntüsü sergiliyorlar. Olayın parasında pulunda değilim. Sahiden sanat yapıyor olsalardı, destek verirdim. “Belki albüm yapmak için para biriktiriyorlardır” düşüncesiyle. Ama nerde…
Servet SAYGINOĞLU - DilenmeSanatı
Geçenlerde vapurla Kadıköy'den Beşiktaş'a geçiyordum. İki tane üniversite öğrencisi aniden gitarlarını çıkarıp "Çöpçüler" şarkısını söylemeye başladılar. Şarkının yarısında bir tanesi gitarını bırakıp eline çantasını alarak koltuklarda oturan insanları sırasıyla dolaştı "Bize yardım etmek ister misiniz?" diyordu ve cebinden bozuk parayı çıkaran çantasına atıyordu. Sıra bana geldi. "Bize yardım etmek ister misiniz?" dedi. Baştan ayağa süzdüm çocuğu. Adidas ayakkabılar, Ray Ban gözlük Mavi marka pantolon vardı üzerinde... "Neyinize yardım edeyim?" dedim. "Biz sanat yapıyoruz" dedi bana.
"”Çaldığınız müzikte size ait bir şey görmedim. Üç tane ritim ile bir şarkı söylediniz. Gitardan hiç anlamayan biri çıksa bir hafta içerisinde “Çöpçüler” şarkısını rahatlıkla seslendirir. Sanat yapıyorsan; güftesi de, bestesi de sana ait olacak, işte o zaman emek verdiğini düşünürüm. İnsanları sömürmeye utanmıyor musunuz?“” dedim, o sırada yanımda ve karşımda oturanlar lafa daldılar. İyice yerin dibine soktular delikanlıyı. Şarkı söyleyen çocuk da durdu ve beraber vapurun alt katına indiler. Zaten böyle yanlış durumlarda kimsenin sesi çıkmaz, ta ki itiraz eden birini görene kadar. İşte o anda cümbür cemaat saldırırlar. Barutu ateşleme hesabı.
Para kazanmak; şerefsizler için çok kolaydır.
Dilenciye para verilmez! Bu yaşıma kadar bir tanesinin bile dilenciliği bırakıp, meslek sahibi olmaya karar verdiğini görmedim. Ya da kazandıklarını biriktirip kendine ev, araba, ya da herhangi bir şey alıp artık dilencilikten vazgeçtiğini… Cebinden bir deste 200 lira çıkar. Bir tanesini kendine al, ötekileri de dilenciye ver bakalım. Elinde kalan son parayı da istemezse adam değilim! Ne zaman doymuşlar ki.
Şimdi o çocukların üzerindeki kıyafetler aklıma geldiğinde düşünüyorum. Acaba bu kıyafetleri satın alana kadar kaç kişiyi “Sanat yapıyoruz” diye kandırdılar… Fiyakalı dilenciler işte. Üstü başı temiz dolaşarak güya “dilenci değiliz” görüntüsü sergiliyorlar. Olayın parasında pulunda değilim. Sahiden sanat yapıyor olsalardı, destek verirdim. “Belki albüm yapmak için para biriktiriyorlardır” düşüncesiyle. Ama nerde…
Servet SAYGINOĞLU - DilenmeSanatı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder