Bana yeri dolmayacak bir
şey söyle, bana alışılmayan bir acı söyle... Bulamazsın... En büyük acının bile
sonu var. En büyük imtihan, sevdiklerimizle olan imtihanımızdır. Varlıkları,
yoklukları, gidişleri, terk edişleri, hoş gelişleri ve daha bir sürü durum...
Ailesini tamamını kazada kaybeden insana soruyorlar, “Acım dinmedi ama alıştım.
Baktım ve yaşamaktan başka ne yapabilirdim" diyor. Böyle diyecek tabi,
istese de istemese de yaşadıklarını gözünün önünde tutamaz. Bir şekilde geri
kalacaktır.
Saatin ilerlediği gibi insan da ilerliyor. Geleceksen, kendini bir ödül olarak
gör; onca acının ve hüznün üzerine... Gelmeyeceksen de "geliyorum"
deyip de umutlandırma. Yalnızlığın güzel yanı, üzecek kimselerin olmamasıdır.
Verdiğin keder, sevginden büyükse kusura bakma... Yalnızlığı özleyeceksem ne
anlamın var? Ben kucağımı sevgiye açarım. Çünkü keder bende yeterince var,
neden dahasını isteyeyim ki? Kaşınmıyorum. Haber uçur, ya da göçmen bir kuş
gibi git. Ama döndüğünde lütfen ölmüş olayım. Yani senin için ölmüş olayım. Unut,
unutayım, bakarsın unutunca çiçeklerin rengi daha güzel görünür gözüme. Çayım
çorbamdan daha güzel tat alırım, kupkuru dalın bahar gelince rengarenk çiçekler
açması gibi bende hayata dönerim. Umut denilen şey, ancak bu durumda aklıma
gelir. Benim buna ihtiyacım var.
Servet Saygınoğlu - Beni Bana Bırak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder