9 Kasım 2013 Cumartesi

Heye'canım

Yaşım kadar değil, yaşadığım kadarım. Yaşım ufacık kalıyor yaşadıklarımın yanında. Hayatımda anlam verdiğim şeylerin en başında geldin sen. Kalp çarpıntısı sadece uzun mesafe koşma sonucunda değil, yüzünü gördüğümde de oluyormuş. Bunu fark ettirdin bana, üstüne bir de dizlerimin titrediğini... Heyecan denilen şey, sadece çocuk yaşlarımda vardı, o da sınıfta ders anlatmak için tahtaya çıktığımda olurdu. Çalışkan öğrenciydim. Kısa bir süre sonra ona da alıştım. Çıkıp bütün dersi anlatırdım. Heyecan evini yükleyip gitmişti anlayacağın...

Sen aynısın hala. Hala titriyor dizlerim yanında otururken, hala dilim sürüşüyor konuşunca. Evet, sana alışmak istemiyorum. Eğer alışırsam, kalbimin çarpacağı hiçbir şeyim kalmaz. Sen elimi göğsüme koyduğumda duyduğum ses kadar yakın, aynı zamanda elimin yetişemeyeceği kadar uzaktaki kıymetlim kal…

Servet SAYGINOĞLU – Heye’canım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder