16 Mayıs 2014 Cuma

Dikenli Yastık

Bazen o yumuşacık yastık, koca bir dikene dönüşür.
O dikenleri sivrilten, düşüncelerdir. Bildiğin şeylerdir. Bildiğin halde tahammül etmeye çalışmalarındır, "her şeye rağmen"lerindir, arada bir özlemindir, bazen gurbetin, bazen de başkasının acısını hissetmendir. Sen insansın, sen dünyasın. Yaratılan en yüce varlıksın. Sen kendi değerini ne kadar bilirsin bilmem ama, bir başkası seni asla senin kadar sevmez.

Velhasıl, ucu açık cümlelerle yatağa girilmez. Noktayı koymazsan, günü kapatmamış olursun. Lambayı söndürür gibi yap, hepsini aynı anda...

Servet Saygınoğlu – Dikenli Yastık

1 Mayıs 2014 Perşembe

Özür ve Af

Kandil, bayram, düğün türü kitlelerin bir araya geldiği günler birçok küs ve dargını barıştırmıştır. Kötü söylemler, hadsiz davranışlar, patavatsız durumların gücü ancak böyle günlere kadardır. Tükenir ve insanlar bir araya gelir. Onca doğrusunu gördüğünüz insanın bir hatası olabilir. Bunun yüzünden o anda öfke ile kırıcı cümleler kurmuş olabilirsiniz. Ama hiçbir münakaşanın öfkesi, olduğu gibi kalmaz, günden güne erir. Hazır erimişken, bir selam, birkaç kelam insanın değerinden kaybettirmez. Affeden büyüktür, affedilen mahcup. Büyüklüğe de, mahcupluğa da eyvallah. Yeter ki uzatın elinizi telefona, ya da yakınsa zilini çalmaya bir çay içimlik yol alın…

Servet Saygınoğlu – Özür ve Af