29 Nisan 2014 Salı

Yitirilen Yıllar

En güzel yıllarımız çalışıp tükenerek geçiyor, ayda birkaç pazar tatilin ya olur, ya da olmaz... Haftanın yorgunluğu zaten bir gün ile atılacak gibi değil.

Yaş kemale erene kadar deliler gibi koştur, 65 ine gelince de emekli ol. O saatten sonra insan ne yapsın tatili, ne yapsın serbestliği, ne yapsın emekli maaşını... Ömür gitmiş bir kere... Tabi sadece yaş ilerlese iyi. Tansiyonu var, kolesterolü var, sakatlık var, böbrek sorunu var, karaciğerin bilmem nesi var. Var oğlu var işte... Bazıları çalışmaya, bazıları da yaşamaya gelmiş dünyaya... Birileri dolu tabakları taşıyacak, birileri sofrada bağdaş kurup bekleyecek, birileri çalışacak, birileri döner koltuğunda kıvranarak parasını sayacak...

Velhasıl-ı kelam, istediğin kadar sağlıklı ol ya da paralı; bu dünya pek de yaşanacak yer değil... Ne kadar yaşarsak, dünyanın attığı oklar o kadar ıskalamış olur.

Servet Saygınoğlu – Yitirilen Yıllar

27 Nisan 2014 Pazar

Kısa Cümleler Kuruyorum

Aradan yıllar geçmiş o müziği dinleyeli... Şebnem Ferah'ın "Artık kısa cümleler kuruyorum" derken ne demek istediğini ben daha yeni anladım. 1999'un albümü... Defalarca dinlemişimdir ama yaşamadan anlaşılmıyor. Evet, olabildiğince kısa cümleler kurmaya çalışıyorum konuşurken... Anlaşılmayınca "fazla dilimi yormamış olmak" rahatlığı iyi geliyor. Aklın varsa derdini duvara anlat, denize anlat, kapıya anlat, masandaki takvime anlat, sokak lambasına anlat ama insana anlatma. 

Servet Saygınoğlu - Kısa Cümleler Kuruyorum

23 Nisan 2014 Çarşamba

Beni Bana Bırak

Bana yeri dolmayacak bir şey söyle, bana alışılmayan bir acı söyle... Bulamazsın... En büyük acının bile sonu var. En büyük imtihan, sevdiklerimizle olan imtihanımızdır. Varlıkları, yoklukları, gidişleri, terk edişleri, hoş gelişleri ve daha bir sürü durum... Ailesini tamamını kazada kaybeden insana soruyorlar, “Acım dinmedi ama alıştım. Baktım ve yaşamaktan başka ne yapabilirdim" diyor. Böyle diyecek tabi, istese de istemese de yaşadıklarını gözünün önünde tutamaz. Bir şekilde geri kalacaktır.

Saatin ilerlediği gibi insan da ilerliyor. Geleceksen, kendini bir ödül olarak gör; onca acının ve hüznün üzerine... Gelmeyeceksen de "geliyorum" deyip de umutlandırma. Yalnızlığın güzel yanı, üzecek kimselerin olmamasıdır. Verdiğin keder, sevginden büyükse kusura bakma... Yalnızlığı özleyeceksem ne anlamın var? Ben kucağımı sevgiye açarım. Çünkü keder bende yeterince var, neden dahasını isteyeyim ki? Kaşınmıyorum. Haber uçur, ya da göçmen bir kuş gibi git. Ama döndüğünde lütfen ölmüş olayım. Yani senin için ölmüş olayım. Unut, unutayım, bakarsın unutunca çiçeklerin rengi daha güzel görünür gözüme. Çayım çorbamdan daha güzel tat alırım, kupkuru dalın bahar gelince rengarenk çiçekler açması gibi bende hayata dönerim. Umut denilen şey, ancak bu durumda aklıma gelir. Benim buna ihtiyacım var.

Servet Saygınoğlu - Beni Bana Bırak

22 Nisan 2014 Salı

İsim vermekle uğraşmayın

Her konuyu konuşabiliyor ve yanında kendinizi iyi hissediyorsanız; bu ilişkiye bir isim vermekle uğraşmayın. Yan yana yürüyün işte. Bulmuşken bunamayın... Hepimizin derdi anlaşmak ve anlaşılmaktır. Fazla karıştırdıkça boku çıkar. Eğer yokluğu yaşamışsanız, birbirinizin birer nimet olduğunu zaten anlarsınız. İçinde bulunduğunuz durumu sorgulamayın, bakın keyfinize...

~ Servet Saygınoğlu – İsim vermekle uğraşmayın

3 Nisan 2014 Perşembe

Yaptığın Yanına Kâr Kalmaz

"Nasıl olsa seviyor, ona her istediğimi yaptırırım." gibi şeyler aklından geçtiği andan itibaren nefesimi ensende hisset. Seven, kedi kadar masum olmanın yanı sıra canavara da dönüşür. Öyle "karnından sıpayı, sırtından sopayı" diyecek kadar yoz değilim, daha beterini yaparım. Sözlerimle döverim, hiçbir darbenin veremeyeceği kadar canın yanar ve baktığın her yerde hatırlarsın. Varlığına alışsan ne olur ki? Aynaya her baktığında göreceksin öptüğüm yeri. Ve benden sonra, o alın asla aklanmaz.

Bildiğim şudur: Hiçbir gönül oyunu intikamsız kalmamalı. Bu olaydan sonra ben belki yeniden birini sevemem ama sevgisinin samimi olduğuna inandığım biriyle yürüyebilirim. Sen sevsen ne olur, beni hatırlamaz mısın? Hatırlarsın tabi, işte bu yüzden sevmelerin hep yarıda kalacak.

Seviyormuş gibi yapmayacaktın...


Servet Saygınoğlu – Yaptığın yanına kâr kalmaz