Yine
barikat, yine kutlama engelleri. Allah Muhammet aşkına, bırakın yapılsın
kutlama!!! Engeller, barikatlar cumhuriyeti silemez! Bir bayram varsa, o bayram
kutlanır. İsteyen kabul eder, istemeyen etmez. HOŞGÖRÜ diye bir şey var.
Cumhuriyetine, dinine, görüşüne sahip çıkana saygı duyacaksın. Karşımdaki insan
benim dinimden değilse, düşmanım değildir! Bunu kullanılmamaktan küflenmiş
beyinler anlasın! Aydın bir
beyne, her şeyi kabullendirilir ama faşizm asla. Aydın beynin dünyasında saygı
duymak vardır, hoşgörü vardır, edep vardır, insan ayırmamak vardır. Her şeyden
önce empati vardır. Bilin, anlatın, öğretin. Daha güzel bir yaşam istiyorsanız
bunu empoze edin. Aydını engeller yıldırmaz. Bileğini kullanmadan önce aklı ile
çözer, sonra engeli aşar. Bu yüzden akıllı, aklıyla binlercesini yürütür, ancak
akılsız ayaklarının ne işe yaradığını bilmez.
Servet SAYGINOĞLU – Akıl Niğmettir
Yazara ait söz, aforizma, deneme, farkındalık ve tespit yazılarının yer aldığı bir platformdur. Alınlıları yazarın imzası ile paylaşmanız rica olunur.
30 Ekim 2013 Çarşamba
27 Ekim 2013 Pazar
SÖZÜM OLSUN / İMZA GÜNÜ
17 Ekim 2013 Perşembe
Ah Şarkılar
Bazı şarkılar "al başını git" der. "Yol iz
bilmeden, küçük bir çantaya koy her şeyini, nerede duracağını kendine bile
sormadan, bilet almadan, ayaklarını yerden kesmeden git" der. Öyle açar ki
ufukları, bulutsuzdur, sislenip
buzlanmaz yollar. Gitmeni ister. Her şey fazla gelmiştir sana, oturduğun
koltuktan, giydiğin en güzel kıyafetten bile soğutmuş olduğunu hissettiğini fark
edersin. Seni yalnız yakalamıştır, sarmıştır çünkü. Senin o şarkıdan başka
kaçar yolun yok, bunu düşündürmüştür sana. Bu dediklerimin hepsini yaparsın,
alır başını gidersin, yalınayak... Kah ağlar, kah gülersin yol boyunca.
Binalar, evler, okullar ve sayısız araç görürsün, nehirler geçersin ve aniden
bir hendek çıkar karşına, kontrolsüzce düşersin içerisine, gözünü açtığında
bakarsın ki yatağındasın... Gittin mi? Evet gittin. Oysa bedenin hiç kıpırdamadı
yerinden. Ama sen gittin. Gitmenin ferahlığını, neşesini, kederini yaşayıp da
geldin. E hoş geldin o zaman...
Servet SAYGINOĞLU – Ah Şarkılar
Servet SAYGINOĞLU – Ah Şarkılar
14 Ekim 2013 Pazartesi
10 Ekim 2013 Perşembe
Yaramız Amin
"Yaralarına merhem
arayan DUA sürsün..." diyor. Ama eli kesildiği anda soluğu hastanede
alacak, adım gibi eminim. Oturup dua etsin. Tabi canım duası ona merhem de
olur, hatta gaibden bir el olur dikiş de atar değil mi? Hadi canım sende amma
abarttın. Bir de şöyle söyleyeyim: “Mübalağa ediyorsunuz majesteleri.” Oğlum
bak git! Neyse şimdi bunu söylediğim için bana ateist diyenler çıkabilir. Hiç
alakası yok, ateist filan değilim. Bu arada sözün kime ait olduğunu merak
ettim. İbrahim Tenekeci’den Kebabettin Turşucu’ya kadar altına yazılmadık isim
kalmamış. Bu edebiyat kirliliğini yapanlarda benim güzel ülkemin kültür
yobazları işte. Her kim söylediyse söylemeden önce biraz düşünerek cümlenin
başına “gönül” kelimesini koysaydı ucu açık cümle olmamış olacaktı. Bende nefes
israfı yapmamış olurdum. Evet dua, elinden geleni yaptıktan sonra edilir.
Servet SAYGINOĞLU – Yaramız Amin
Servet SAYGINOĞLU – Yaramız Amin
1 Ekim 2013 Salı
Arda Turan
Son zamanlarda çocuklara verilen isimlere baktığım
zaman en çok duyduğum isim “Arda”dır. Memleketin her zamanki geleneği devam
ediyor yani. Vakti zamanında beşiktaştaki Tanju Çolak sayesinde“Tanju” isminin
popüler olması gibi… “Arda” güzel isim ama isim güzel olduğu için değil, asıl
sebep babaların (ailelerin) kendi hayalinde bir “Arda” olmak isteyip de
olamadığı ve bu hayallerini kendi çocukları üzerinde gerçekleştirmeleri
sebebidir.
Çocuğa “Arda” ismini vermekle “Arda” olunmuyor.
Bilmeyenler için not düşeyim:
Arda Turan, Galatasaray alt yapısında yetişmiş, milli takım ve Galatasarayda çok muhteşem başarıları olan ve şu anda İspanya’nın Atletiko Madrid takımında forma giyen bir milli futbolcumuzdur.
“Bu ismi neden veriyorsunuz” demiyorum, “bu ismi verirken bu isimle alakadar şeyler de verin” diyorum. Başarıyı, başarma azmini, gücü, sabrı, sebatı… Bir işe başladığında, onu sonuna kadar sürdürmeyi. Bir oyun varsa, o oyunda kuralcı olmayı, bir işin üstesinden gelirken kısa yolu değil, doğru olan yol ile nihayete ulaşmayı…
Bizler kötü insanlar değiliz, fakat kafasını kaldırıp etrafa bakan insanlar da değiliz. Doğu ve batı arasında çelişen kişiliklerimizin bozgununa uğratılıyoruz. Genelde ebeveynlerimizin sayesindedir. Başarabilecek insana yol vermemek için elimizden geleni yapıyoruz.
Babanızın size yaptığını, siz çocuklarınıza yapmayın.
Mesele çocuğun isim olarak “Arda” değil, “Arda” gibi başarılı olması için bulduğu yollarda onun ardında olup, “ne yaparsan yap, arkandayız, varız” diyerek onu desteklemektir.
Servet Saygınoğlu – Arda
Çocuğa “Arda” ismini vermekle “Arda” olunmuyor.
Bilmeyenler için not düşeyim:
Arda Turan, Galatasaray alt yapısında yetişmiş, milli takım ve Galatasarayda çok muhteşem başarıları olan ve şu anda İspanya’nın Atletiko Madrid takımında forma giyen bir milli futbolcumuzdur.
“Bu ismi neden veriyorsunuz” demiyorum, “bu ismi verirken bu isimle alakadar şeyler de verin” diyorum. Başarıyı, başarma azmini, gücü, sabrı, sebatı… Bir işe başladığında, onu sonuna kadar sürdürmeyi. Bir oyun varsa, o oyunda kuralcı olmayı, bir işin üstesinden gelirken kısa yolu değil, doğru olan yol ile nihayete ulaşmayı…
Bizler kötü insanlar değiliz, fakat kafasını kaldırıp etrafa bakan insanlar da değiliz. Doğu ve batı arasında çelişen kişiliklerimizin bozgununa uğratılıyoruz. Genelde ebeveynlerimizin sayesindedir. Başarabilecek insana yol vermemek için elimizden geleni yapıyoruz.
Babanızın size yaptığını, siz çocuklarınıza yapmayın.
Mesele çocuğun isim olarak “Arda” değil, “Arda” gibi başarılı olması için bulduğu yollarda onun ardında olup, “ne yaparsan yap, arkandayız, varız” diyerek onu desteklemektir.
Servet Saygınoğlu – Arda
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)