Televizyon,
insana çift taraftan saldırır. Hem kulağa, hem de göze. Bu durumda akıl ve
beynin üzerini örter. Ne zaman televizyon karşısında birkaç dakika kalsam;
ertesi gün, sabahtan akşama kadar o izlediğim görüntü ve replikler aklımda
dolaşır dururdu. Bir de bakardım ki, koskoca gün hiçbir şey düşünmeden, aklımı
hiçbir şekilde çalıştırmadan bitmiş. Ayda yılda bir; sinemaya gitmek neyse de,
TV izlemek uyuşturucudan beter. Çünkü hem bugünkü zamanını, hem de izlediğin
şeyleri ertesi gün hatırlamanı sağlayarak yarınını çalıyor. Beyin, düşünmedikçe
katılaşır. Sporcu, idmansız kalırsa göbeği çıkar ve günden güne ritmi düşer.
Beyninizin, et parçası halinde kalmasına izin vermeyin. O, çok iyi işlere
yarıyor.
Servet Saygınoğlu - TV
Yazara ait söz, aforizma, deneme, farkındalık ve tespit yazılarının yer aldığı bir platformdur. Alınlıları yazarın imzası ile paylaşmanız rica olunur.
18 Aralık 2012 Salı
14 Aralık 2012 Cuma
Eurovizyon'a Selam
Bu sene eurovizyon'a girmiyormuşuz. Çok da büyük mesele ya! Girdiklerinde sanki bir şey oluyordu.
Türkiye'yi temsil eden şarkıların ingilizce olması, zaten benim ülkemi temsil eden bir şey
değildir. Aşık Veysel'den Nazan Öncel'e, Mahsun'i Şerif'ten Kıraç'a, Neşet
Ertaş'tan Teoman'a kadar onlarca şarkı-türkü yazanımız ve söyleyenimiz varken
yabancı şarkıların söylenmesi... Girmememiz daha iyi oldu. Çünkü o sahnede
benim dilimden başka bir dilde sanat(!) icra ediliyorsa, yapılan sanat değil,
ingiliz maskotluğudur. Arz ederim.
Servet Saygınoğlu - Eurovizyon'a Selam
Servet Saygınoğlu - Eurovizyon'a Selam
9 Aralık 2012 Pazar
İnsansızlık
Binlerce arkadaşın
vardır... Onlarla konuşmak sana huzur verir, yoklukları can sıkıcıdır.
Tahammüle gelmeyen... Onlardan daha hızlı ilerlersen yaşamda, zamanla
anlaşılmamaya başlarsın ve anlaşılmadığın diyarlardan sessizce uzaklaşırsın...
Bir de bakarsın ki, bir diyar kalmış; kendi diyarın. Anlarsın ki: sen, kendine
yetecek düzeye gelmişsin. İşte içinde bulunduğun yalnızlık; bir zamanlar sana
zulüm iken, bugün huzurun ta kendisi olmuştur... Az insan, çok huzurdu ya... “İnsansızlık,
huzurun kaymağıymış” diyerek, halinden keyif alır, tebessümle yaşarsın
hayatını...
Servet SAYGINOĞLU - İnsansızlık
Servet SAYGINOĞLU - İnsansızlık
2 Aralık 2012 Pazar
Doğruya Doğru
İnsan, yaptığı işi hobi olarak gördüğü sürece, aradan yıllar geçerse bile aynı şevk ile yapar ve buna şahit olursunuz. Yazı alanında da, müzik alanında da
örnek vereceğim çok isim var. Kısaca
birkaç örnek vereceğim.
Yazılarını samimi olarak bulduğum Ayşe Kulin mesela... Son iki kitabına kadar içini döker gibi yazarken olayı ticari boyuta taşıdı ve kalemini en sevdiğim yazarlardandı. Son iki kitaptır "kitap çıkarmış olmak" için yazıyor. En çok kazanan yazarlar arasında ilk sırada, sanırım artık yazma işini skor tabelasına uyarlamaya başladı. Müzik dünyasına gelince de son albümlerinde adeta "albüm çıkarmış olmak" albüm yapan iki sanatçı (!) Mustafa Ceceli Ve Ferhat Göçer. Zerre kadar tat alamadım. İçtenlik, samimiyet denen bir şey olmadığını ses tonunun yanı sıra şarkı sözlerinden de anlayabiliyorsunuz.
Bir adam var ki; İşini hobi olarak yıllardan beri yapıyor, yorulmak nedir bilmiyor, söz yazıyor, müzik yapıyor, bunları yaparken de eğleniyor. Parası hiç umurunda değil. Samimi olduğu zaten aşikardır. İlk olarak "Kıl oldum abi" şarkısından bu güne kadar aynı tadı veren SANATÇI'dır. Adı Tarkan'dır, bunun haricinde Teoman’dır, Kıraç’tır ve daha birkaç tane var. Bu saydıklarım: gün gelir de Abramoviç kadar zengin olursa bile, yine müziklerinden aynı tadı alacaksınız. Çünkü paragöz değil, keyifle yapıyorlar. Hani şöyle bir örneğim vardır: Para için yapmam ama yaptığımda para ederse, diyecek sözüm yok" misali. Bu saydıklarım kişiler de öyleler işte.
Mesele şu: Paranın bozmadığı insanlar gerek bize… Her alanda… Binlerce insan arasında bir iki tane çıkar iyi olan… Zaten iki kulağımız var, bize yeteceklerdir.
Servet SAYGINOĞLU – Doğruya Doğru
Yazılarını samimi olarak bulduğum Ayşe Kulin mesela... Son iki kitabına kadar içini döker gibi yazarken olayı ticari boyuta taşıdı ve kalemini en sevdiğim yazarlardandı. Son iki kitaptır "kitap çıkarmış olmak" için yazıyor. En çok kazanan yazarlar arasında ilk sırada, sanırım artık yazma işini skor tabelasına uyarlamaya başladı. Müzik dünyasına gelince de son albümlerinde adeta "albüm çıkarmış olmak" albüm yapan iki sanatçı (!) Mustafa Ceceli Ve Ferhat Göçer. Zerre kadar tat alamadım. İçtenlik, samimiyet denen bir şey olmadığını ses tonunun yanı sıra şarkı sözlerinden de anlayabiliyorsunuz.
Bir adam var ki; İşini hobi olarak yıllardan beri yapıyor, yorulmak nedir bilmiyor, söz yazıyor, müzik yapıyor, bunları yaparken de eğleniyor. Parası hiç umurunda değil. Samimi olduğu zaten aşikardır. İlk olarak "Kıl oldum abi" şarkısından bu güne kadar aynı tadı veren SANATÇI'dır. Adı Tarkan'dır, bunun haricinde Teoman’dır, Kıraç’tır ve daha birkaç tane var. Bu saydıklarım: gün gelir de Abramoviç kadar zengin olursa bile, yine müziklerinden aynı tadı alacaksınız. Çünkü paragöz değil, keyifle yapıyorlar. Hani şöyle bir örneğim vardır: Para için yapmam ama yaptığımda para ederse, diyecek sözüm yok" misali. Bu saydıklarım kişiler de öyleler işte.
Mesele şu: Paranın bozmadığı insanlar gerek bize… Her alanda… Binlerce insan arasında bir iki tane çıkar iyi olan… Zaten iki kulağımız var, bize yeteceklerdir.
Servet SAYGINOĞLU – Doğruya Doğru
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)